İcranın Geri Bırakılması

Hangi ilamlar kesinleşmeden icraya konamaz?

İlamların icrası için – kural olarak – kararın kesinleşmesi gerekmez. Ancak,

  • Gayrimenkulün aynına ilişkin ilamlar
  • Aile ve kişiler hukukuna ilişkin ilamlar
  • Yabancı mahkeme veya hakem kararlarının tenfizine ilişkin verilen ilamlar
  • Ceza Mahkemesi Kararları
  • Menfi tespit veya istirdat davalarında verilen ilamlar
  • Sayıştay ilamları,
  • İstihkak davasının kabulüne ilişkin kararlar. (İstihkak Davasının Reddi halinde kararın icraya konulması kesinleşme şartına tabi değildir.)
  • Bayrağına ve sicil kaydı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemilere ve bunlarla ilgili ayni haklara ilişkin ilamlar.

mahkemece verilen hüküm kesinleşmeden icra takibine konulamaz.

İcranın Geri Bırakılması Talebinin Şartları

Kesinleşmiş kararlara dayanılarak yapılan ilamlı icra takiplerine karşı, ancak zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunulabilir. Bu durumda, icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunmalıdır. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre onaylanmış yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle belgelendiği takdirde icra geri bırakılır.

İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede gerçekleşen itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri de her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya onaylanmış belgelere veya icra zaptına dayanmalıdır.

Kesinleşmeden İcraya Konan Kararlar için İcranın Geri Bırakılması:

Kesinleşmeden icraya konulan bir ilamın icraya konması veya icra mahkemesinin geri bırakılma talebini reddetmesi halinde borçlu ancak istinaf veya temyiz yoluna başvuru süresi içinde alacağı karşılayacak nakit veya icra mahkemesince kabul edilecek taşınır rehin veya hisse senedi veya tahvil veya taşınmaz rehni yahut geçerli bir banka kefaleti göstermek şartıyla istinaf veya temyiz yoluna başvurabilir.

Borçlunun yeter malı daha önce haczedilmişse veya borçlunun talebi üzerine istinaf veya temyiz yoluna başvuru süresi içinde yeter malı haczedilmişse bu fıkrada yazılı teminatı göstermeye gerek yoktur.

Borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda kalan borçlu, istirdat davası açarak paranın geriye verilmesini isteyebilir.

Leave a Comment