AİHM Boşanan Kadınların Bekleme Süresini Özel Hayata Saygı Hakkı, Ayrımcılık Yasağı ve Evlenme Hakkı’nın ihlali saydı.

AİHM, Nurcan Bayraktar kararı ile “boşanan kadınların yeniden evlenmeden önce bekleme süresine tabi tutulmasını” Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8, 12 ve 14. maddelerinin ihlali saydı. Mahkeme tarafından yapılan Fransızca basın duyurusunun Türkçesi şu şekildedir:

“Türkiye’ye karşı açılan Nurcan Bayraktar davasında bugün verilen kararda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, oybirliğiyle şu sonuca varmıştır:

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. (özel hayata saygı hakkı) ve 14. (ayrımcılığın yasağı) ve 12. (evlenme hakkı) maddeleri ihlal edilmiştir.

Dava, boşanmış kadınların, -önceki kocaları ile değil – başka bir erkekle evlenmeden önce hamile olmadıklarını tıbbi bir muayene ile kanıtlamadıkları sürece 300 gün süreyle beklemek zorunda bırakılmalarıyla ilgilidir.

Mahkeme, 300 günlük bekleme süresinin dayatılması ve başvurana bu süreyi kaldırmak için tıbbi belge sunma zorunluluğunun, acil bir toplumsal ihtiyaca cevap vermediğini, meşru amaçlara orantılı olmadığını ve ilgili ve yeterli nedenlerle gerekçelendirilmediğini belirtir. Başvuranın özel yaşamına yönelik müdahale, demokratik bir toplumda gerekli değildir.

Mahkeme ayrıca boşanmış kadınlara dayatılan bu uygulamanın cinsiyete dayalı doğrudan ayrımcılık olduğunu ve olası bir çocuğun soybağının belirsizliklerini önleme amacını haklı çıkaramayacağını belirtir. Başvuranın cinsiyeti temelinde uygulanan farklı muamele, nesnel olarak haklı çıkarılamaz veya gerekli değildir.

Mahkeme, “kanların karışmasını” önleme amacının, yani biyolojik baba tayinini mümkün kılmanın modern bir toplumda gerçekçi olmadığını belirtir. Mahkeme, bekleme süresinin sadece eski koca için çocuğa karşı soybağı varsayımını korumayı amaçladığı varsayılsa bile, soybağının tanınması ve belirlenmesi için diğer yasal araçların mevcut olduğunu dikkate alarak daha fazla yarar sağlamayacağını belirtir.

Son olarak, Mahkeme Anayasa Mahkemesi’ndeki sürenin makul olmadığını ve başvurucunun 6. madde 1. fıkrasından (makul bir sürede adil yargılanma hakkı) kaynaklanan iddiasını açıkça temelsiz bulduğunu belirtir.

Bu davaya ilişkin bir hukuki özet, Mahkemenin HUDOC veri tabanında bulunabilecektir.”

Kararın Fransızca tam metnine şu bağlantıdan ulaşılabilir:

Kararın Türkçe çevirisini çok yakında şu bağlantıda yayınlayacağız.

Leave a Comment